Türk gazetecilik tarihinin önemli simalarından biri olan Nihat Genç, 2023 yılının Ekim ayında yaşamını yitirdi. Kendi tarzıyla medya dünyasında dikkat çeken Genç, sosyal ve siyasi konulara dair cesur görüşleriyle biliniyordu. Yıllarca süren kariyeri boyunca, hem yazıları hem de televizyon programları ile geniş bir kitleye ulaşmayı başardı. Hayatı boyunca pek çok tartışma yaratmış olsa da, gazeteciliğe olan tutkusu ve özgür düşünceye verdiği önem asla tartışılmazdı.
Nihat Genç, 1954 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 1970’li yılların ortalarında gazeteciliğe adım atan Genç, kısa sürede kendine özgü üslubu ve cesur yorumlarıyla dikkat çekti. Yazdığı köşe yazıları ve kitapları ile toplumsal meseleleri ele alırken, sıklıkla iktidarlara ve mevcut duruma karşı eleştirilerde bulundu. Genç, aynı zamanda televizyon programlarında da yer alarak, güçlü bir izleyici kitlesi oluşturdu. Kendi televizyon yorumları ve sohbet programları ile izleyicilere farklı bir bakış açısı sundu ve birçok kişiye ilham kaynağı oldu.
Onun yazı ve düşünceleri, Türk toplumunun sosyal ve siyasi dinamikleri üzerine derinlemesine analizler sunuyordu. Genç, eleştirel bakış açısını cesurca ifade ederken, basını özgürlüklerinin savunucusu olarak da tanınıyordu. Özellikle genç kuşak gazetecilerin öncüsü olarak, birçok gazeteciye ilham verdiği söylenebilir.
Nihat Genç’in vefatı, yalnızca aile ve arkadaşlarını değil, aynı zamanda Türkiye’deki birçok gazeteciyi ve okuru da derinden etkiledi. Onun tam da cesur bir dil kullanarak dile getirdiği duygu ve düşünceler, özellikle günümüz Türkiye’sinde daha da kıymetli hale geldi. Genç’in ölüm haberinin medyada yayılmasının ardından, sosyal medya platformlarında "Nihat Genç" etiketleri kısa sürede trend oldu. Birçok sanatçı, gazeteci ve siyasetçi, onun hayatı ve gazetecilik anlayışı üzerine düşüncelerini paylaştı.
Dünya görüşü ve çalışma yöntemi ile sadece Türk basınında değil, uluslararası arenada da önemli izler bırakan Nihat Genç, meslektaşlarının ve okuyucularının hafızasında her zaman canlı kalacak. Genç sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünce lideriydi. Yazarları ve düşünürleri ihya edecek bir etki bıraktı. Medyanın giderek daha da polarize olduğu bu dönemde, onun gibi cesur seslere ne kadar ihtiyaç duyulduğu bir kez daha anlaşıldı.
Nihat Genç’in ardında bıraktığı eserler, tüm derinliği ve samimiyeti ile okurlarıyla buluşmaya devam edecek. Onun yazıları, sadece medya okurunu bilgilendirmekle kalmayıp, aynı zamanda düşündürmeyi de hedefliyordu. Kendisinin "Gözlemci" kitabı gibi eserleri, okurları üzerinde kalıcı bir etki bıraktı. Türk medyasının hafızasında ve kalbinde daima yaşamaya devam edecek.
Nihat Genç’in kaybının, Türk basınını ve toplumsal düşünceyi nasıl etkileyeceği, önümüzdeki dönemlerde daha belirgin hale gelecek. Onun cesur ve özgür ruhu, Türk gazeteciliğinin ne denli önemli bir parçası olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.