Kütahya, Türkiye'nin batısında yer alan ve tarihi ile doğal güzellikleriyle ünlü bir şehir olmasının yanı sıra, son günlerde yaşanan bir depremle gündeme geldi. 4,5 büyüklüğündeki bu sarsıntı, 18 Ekim 2023 tarihinde, saat 14:32'de meydana geldi. Depremin merkez üssü, Kütahya şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, yerin 7 kilometre derinliğinde olarak belirlendi. Bölge halkı, aniden meydana gelen bu sarsıntıyla büyük bir korku ve panik yaşarken, birçok kişi sokağa fırladı. Kütahya Valiliği ve AFAD, depremin ardından adeta crisis management mobilize etti ve halkı uyararak gerekli önlemleri alacaklarını duyurdu.
Yaşanan depremin ardından birçok bina ve yapıda hasar meydana geldiği bildirildi. Özellikle eski binaların zarar gördüğü ve bazı yapılar ile yıkılan duvarlar olduğu ifade ediliyor. Ancak, Kütahya'da çıkan paniğin ardından yapılan ilk incelemelerde, büyük çaplı bir yıkım veya can kaybına rastlanmadığı belirtildi. Bu durum, hem yerel yönetimler hem de halk için bir rahatlama kaynağı oldu. Depremin etkilediği bölgeye ulaşan gazeteciler, sokaklarda birçok insanın toplanarak durumu değerlendirdiğini gördü.
Kütahya'daki bu deprem, yalnızca şehirde değil, çevre illerde de hissedildi. Eskişehir, Bursa ve Afyonkarahisar gibi yakın illerde yaşayan vatandaşlar, sarsıntıyı hissettiklerini ve evlerinden çıktıklarını aktardılar. Bu durum, deprem sonrası meydana gelen sosyal dayanışmayı artırdı. İnsanlar, komşularıyla iletişim kurup, birbirlerinin sağlık ve güvenliğini kontrol etti.
Depremin meydana gelmesiyle birlikte, uzmanlar ve akademisyenler de konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunmaya başladılar. Kütahya'nın deprem kuşağında yer aldığı ve sismik hareketliliğin beklenen bir durum olduğu hakkında bilgiler verdiler. Kütahya Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan bir yetkili, “Bu büyüklükteki depremler, önceden tahmin edilemez. Ancak, depreme hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak önemlidir” dedi. Ayrıca, yetkililer, binaların depreme dayanıklılığının artırılması ve yerel yönetimlerin gerekli denetimleri yapmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Ülkemizdeki deprem yönetmeliklerinin ise zamanla güncellenmesi ve uygulanması gerektiğinin altı çizildi. Son yıllarda meydana gelen depremlerin, inşaat sektöründe yapılan uygulamalar açısından da bir uyarı niteliği taşıdığı ifade ediliyordu. Uzmanlar, bağlantı noktalarını güçlendirmenin ve yapı stock'unu gözden geçirmenin önemine dikkat çekti. Böylece, olası büyük depremlere karşı daha sağlam yapılar oluşturulabileceği ve olumsuz etkilerin minimuma indirileceği belirtildi.
Sonuç olarak, Kütahya'da yaşanan 4,5 büyüklüğündeki deprem, hem yerel halk hem de yetkililer için önemli bir uyarı oldu. Deprem sonrası ilk yardım çalışmaları ve hasar tespit raporları, en kısa sürede tamamlanarak, güvenli bir yaşam alanı için gerekli önlemler alınmalıdır. Depremler, yaşamın gerçeği; bu gerçeklik karşısında bilinçli ve hazırlıklı olmak, sağlığımız ve geleceğimiz adına şart.