Gaziantep'te, "Ne olur yardım edin!" çığlığıyla birlikte herkesin kalbini burkmuş bir hikaye yaşanıyor. Bir süredir kayıp olan köpeği için umutsuzca yardım arayan bir sahibi, gözyaşları içinde sosyal medya ve sokakları taramaya devam ediyor. Sahibi, kaybolan köpeğini bulana 10 bin lira ödül vereceğini duyurarak hem evlat edindiği dostuna olan özlemini hem de bulma umudunu artırmaya çalışıyor.
Gaziantep'te yaşayan 30 yaşındaki Oya, 2 yıl önce sokakta bulduğu Minik adını verdiği sevimli köpeğiyle hayatına anlam katmıştı. Küçük yaşta terk edilmiş olan Minik, kısa süre içinde Oya'nın en yakın dostu oldu. Birlikte geçirdikleri zaman, birçok anı biriktirmelerine vesile oldu. Bir sabah Oya’nın evinin önünden kaybolan Minik, o günden bu yana Oya'nın hayatında eksik kalan bir parça haline geldi. Oya, Minik'i ararken “Her gün parkları geziyorum, evin etrafındaki her sokağı taradım. Ama ne yazık ki ondan hiçbir iz bulamadım” diyerek duygularını dile getiriyor.
Kaybolduğu günden itibaren Oya, sosyal medyada Minik’in fotoğraflarını paylaşarak yardım istedi. Birçok kişi, onun çağrısına kulak vererek paylaşımlar yaptı. Gaziantep halkı, Oya’nın çaresizliğini paylaştı ve Minik’in bulunması için sokakları, parkları ve mahalleleri aramaya başladı. Oya’nın oluşturduğu sosyal medya grubu, kaybolan hayvanların bulunması amacıyla hızla büyüyerek 1000'den fazla üye kazandı. Grubun amacı, Minik'i bulmak ve Oya'nın kalbindeki yarayı yeniden iyileştirmek. “Her gün insanlar minik bir umut ışığı için yanımda; destekleri benim için çok değerli” diyen Oya, yine de kaygılarını dile getiriyor.
Minik'in kaybolduktan sonraki durumu belirsiz; Oya, onun hala hayatta olmasını umarak her gün gözyaşları içinde bekliyor. Oya, “Her şeyden önce Minik’in hayatından endişe ediyorum. Onu bulmakla kalmayıp, onun güvende olduğundan emin olmak istiyorum” diye ekliyor. 10.000 liralık ödül, kaybolan hayvanlara olan duyarlılığı artırırken, Gaziantep halkının bir araya gelmesini de sağladı.
Oya'nın verdiği bilgiye göre, köpeği, özellikle siyah ve beyaz renkli, minyon bir yapıda. Ağız bölgesi üzerinde beyaz bir leke bulunuyor. Eğer Minik'e benzer bir köpeğe rastlarsanız, Oya ile iletişime geçecek bir irtibat noktası oluşturulmuş. “Eğer bulursanız, lütfen benimle irtibata geçin. Minik’in hayatı benim için çok kıymetli!” diyerek tüm hayvan severlerden ricada bulunuyor.
Kaybolan hayvanlar hakkında bilinçlendirme çalışmaları, sosyal medyanın gücü sayesinde daha belirgin hale geliyor. Bu durum, hayvanların kaybolması açısından hem toplumda hem de yerel yönetimlerde farkındalığı artırıyor. Bilinçli hayvan sahipleri, yaşanan bu durumların önüne geçmek adına sahiplendirdikleri hayvanları takip etmeli ve onlara sevgi dolu bir ev sunmalılar. Oya ve Minik hikayesi bir yanıyla da bunun önemi üzerine dikkat çekiyor.
Oya’nın çaresizliği ve Minik için duyduğu özlem, birçok insanı etkiledi. Minik’in bulunması için yapılan çalışmalar, sadece Oya için değil, aynı zamanda kayıp hayvan sahipleri için de umut ışığı oldu. Gaziantep halkının desteğiyle bir çok sosyo-kültürel etkinlikte yer alan bu kampanya, kaybolan hayvanlar için yeni bir dönem başlattı. “Bir hayvan, sadece bizim bir dostumuz değil, aynı zamanda bizim ailemizin bir parçası” sözleriyle Oya, Umut dolu bir gelecek ve Minik’in geri dönüp dönmeyeceği konusunda dua ediyor.
Herkesin gözünde yaşla, sosyal medyada paylaşımlarla haberdar olduğu bu durum, toplumun birlikte hareket ederek kaybolan hayvanlar konusunda nasıl bir etki yaratabileceğine dair örnek niteliği taşıyor. “Ne olur yardım edin, ben sadece Minik'imi istiyorum” diyerek çağrısına son veriyor Oya. Bu hikaye, bir köpeğin arkasında yatan çok daha derin bir bağlılığın ve sevginin hikayesidir. İnsanların kalplerine hitap ediyor; sevgi, sadakat ve kaybedilenin geri kazanımının her zaman olabileceği umudunu taşımaktadır.