Türk edebiyatı, sevgiyle kaleme alınmış eserleri ve köklü mirasıyla tanınırken, bu mirasa yapıtlarıyla katkıda bulunan önemli bir yazarını kaybetti. Süha Oğuzertem, bir yangında hayatını kaybetti. Edebiyat camiası, bu üzücü olayın ayrıntılarıyla sarsılmış durumda. Herkesin çok sevdiği bu yetenekli yazar, 1970 yılında gözlerini dünyaya açmış, kısa yaşamına birçok eser sığdırmıştı. Yazarın ani kaybı, hayranları ve sanat çevresi üzerinde derin bir üzüntü bıraktı.
Süha Oğuzertem'in edebi kariyeri, 1990'lı yılların başlarında başlamış, kısa sürede kendine özgü üslubu ve derinlikli anlatımıyla dikkat çekmiştir. İlk romanı "Gözyaşları İçin" ile edebiyat dünyasına adım atan Oğuzertem, bu eseriyle eleştirmenlerden tam not almıştı. Eserlerinde sıklıkla insan ilişkileri, bireysel travmalar ve toplumsal konuları işlemeyi tercih eden yazar, okuyucularına derin bir içsel yolculuk sunmayı başarmıştır.
Oğuzertem'in bir diğer dikkat çeken eseri "İçimi Yakan Rüzgar", genç yaşta vefat eden bir yazarın hayatını anlatırken, okuyucularına edebi bir bakış açısıyla keder ve kayıp temalarını başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Yazdığı her kitapta, karakterlerin yaşadığı çatışmalar ve duygusal derinlikler, okuyucularını etkileyen unsurlar arasında yer alıyordu. Altında yatan toplumsal mesajları da ustaca işleyen Oğuzertem, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak anılmayı başardı.
Yangının nedeni henüz tam olarak belirlenememişken, yerel kaynaklar, yangının bir elektrik arızasından kaynaklandığına dair iddialarda bulunuyor. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlerle mücadele etmekte geç kalınca, büyük bir felaket yaşandı. Yangın, yazarın bulunduğu apartmanın en üst katında başlamış ve tüm daireyi sarmıştır. Oğuzertem'in yaşamını yitirmesiyle, ailesi, arkadaşları ve edebiyat dünyası büyük bir yıkım yaşadı. Süha Oğuzertem, yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda sıcak kalbi ve yardımsever kişiliğiyle tanınan bir isimdi. Her zaman genç yazarlara destek olmayı hedefleyen Oğuzertem, layıkıyla anılmayı hak ediyor.
Yangın sonrası, çevredeki topluluk, yazarın anısına bir anma etkinliği düzenleyerek onun eserlerini okuma ve paylaşma kararı aldı. Bu olay, Oğuzertem'in yarattığı edebi mirası yaşatmak için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Oğuzertem'in eserleri, çağdaş Türk edebiyatında önemli bir yere sahipken, onun kaybı genç yazarlar ve edebiyat tutkunları için büyük bir eksiklik oluşturuyor. Edebiyat dünyasında yaşanan bu kayıpla birlikte, Süha Oğuzertem’in anısının yaşatılması için çaba gösterecek birçok kişi buluşacak ve onun eserlerini tekrar incelemeye alacak.
Sonuç olarak, Süha Oğuzertem'in yaratıcılığı, derin duygusal içeriği ve toplumsal konulara verdiği önem, onu Türk edebiyatının değerli bir parçası haline getirmişti. Yangında hayatını kaybetmesi, sadece bir yazarın kaybı değil, bir kültürel mirasın da kaybı demektir. Onun edebi serüveni, yalnızca kitaplarında değil, kalplerde de yaşamaya devam edecektir. Edebiyatseverler, onun eserlerini okumaya ve anısını yaşatmaya devam ettikçe, Süha Oğuzertem ismi unutulmayacak, Türk edebiyatının önemli bir parçası olarak kalacaktır.