Baykar, bu önemli hamlesiyle sadece Türk savunma sanayisini güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda küresel havacılık ve savunma endüstrisinde de adından söz ettirecek.
Leonardo, 140 yıllık köklü geçmişiyle dünya genelinde önde gelen bir havacılık, uzay ve savunma şirketidir. Şirket, askeri hava araçları, helikopterler, uçaklar ve radar sistemleri üretimiyle tanınmaktadır. Leonardo'nun bünyesinde yer alan yüksek teknolojiye sahip üretim ve Ar-Ge altyapısı, Baykar için büyük bir fırsat sunuyor. Bu satın alma, Baykar’ın stratejik hedefleri doğrultusunda hem yerli üretimin güçlendirilmesi hem de yurtdışında rekabet gücünün artırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Baykar, bu satın alma ile sadece havacılık sektöründe değil, aynı zamanda savunma sanayisindeki genişlemesini hızlandırmayı hedefliyor. Baykar’ın ürettiği insansız hava araçları (İHA), dünya çapında büyük beğeni toplarken, Leonardo’nun gelişmiş teknoloji ve üretim kapasitesi ile birleşmesi, yeni nesil havacılık ürünlerinin geliştirilmesinin önünü açacak. Ayrıca, Leonardo’nun uluslararası pazarlardaki güçlü varlığı, Baykar’ın küresel pazarda daha da etkili olmasına olanak tanıyacak.
Bu anlaşma, Baykar için büyük bir yatırım anlamına geliyor. Baykar, Leonardo’nun güçlü mühendislik altyapısı, ileri teknolojiye sahip üretim tesisleri ve geniş müşteri ağı sayesinde, daha yüksek kapasiteyle üretim yapmayı planlıyor. Böylece Türk savunma sanayi, daha rekabetçi hale gelecek ve dünyanın dört bir yanında daha fazla ülkeye savunma ürünleri ihraç edebilecek.
Baykar’ın Leonardo’yu satın alması, aynı zamanda Türkiye'nin savunma sanayiindeki bağımsızlığını pekiştirecek bir adım olarak görülüyor. Şirketin kurucusu ve CEO’su, bu stratejik birleşmenin Türk havacılık sanayisine olan katkılarını vurgularken, yeni projelere ve uluslararası iş birliklerine olanak sağlayacağını belirtti.
Sonuç olarak, Baykar’ın Leonardo’yu satın alması, Türk savunma sanayisi için tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu önemli satın alma, Türkiye’nin küresel savunma pazarındaki etkisini artırarak, daha güçlü ve bağımsız bir savunma sanayi inşa etme yolunda büyük bir adım atılmasına olanak tanıyacaktır.