Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 26 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen bir basın toplantısında Ermenistan hükümetine yönelik önemli bir çağrıda bulundu. Aliyev, Ermenistan’ın ulusal güvenliği ve geleceği için yeni bir anayasa oluşturma sürecine hız vermesi gerektiğini ifade ederek, bu adımın zaman kaybetmeden atılması gerektiğini vurguladı. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesi ve bölgedeki istikrarın sağlanması adına atılan bu adım, dikkat çekici bir gelişme oldu.
Aliyev, yaptığı konuşmada, özellikle Ermenistan’daki mevcut hükümetin ulusal birliği güçlendirmek adına yeni bir anayasa oluşturmasının önemine dikkat çekti. “Anayasa, bir ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli belgedir. Ermenistan’ın, vatandaşları için kalıcı ve sürdürülebilir bir hükümet yapısı oluşturabileceği yeni bir anayasa çalışmasına başlaması gerekiyor” dedi. Aliyev’in bu sözleri, bölgedeki birçok analist ve siyasetçi tarafından, Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgeye dair stratejilerinde bir değişikliğe işaret olarak yorumlandı.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkiler, tarihi ve siyasi geçmişleri sebebiyle oldukça karmaşıktır. Son yıllarda yaşanan gelişmeler, her iki ülkeyi de çeşitli zorluklarla karşı karşıya getirmiştir. Aliyev, "Zaman kaybetmeye gerek yok" derken, Ermenistan'ın karşılaştığı iç siyasi sorunlara da dikkat çekerek ülkenin ulusal birliğini sağlaması gerektiğini savundu. Anayasa değişikliklerinin sadece hukuki bir zorunluluktan öte, toplumun ihtiyaçlarına yanıt vermesi gerekliliğini de vurguladı.
Bu bağlamda, Ermenistanlı siyasetçiler ve halk, Aliyev'in çağrısını nasıl yanıtlayacaklarına dair tartışmalar başlatmış durumdalar. Hükümet yetkililerinin Aliyev'in önerisini not alarak, bu süreç içerisinde halkın görüşlerini alacakları ve demokratik bir sürecin işleyişine katkıda bulunmaları bekleniyor. Aliyev’in çağrısı, özellikle bölgedeki gerginliklerin azaltılması ve çeşitli uluslararası aktörlerin katılımıyla uzun vadeli barışın sağlanması adına bir fırsat sunuyor.
Sonuç olarak, Aliyev'in Ermenistan'a yönelik anayasa çağrısı, bölgedeki halklar arasında daha geniş bir diyaloğun başlaması için bir fırsat yaratabilir. Siyasi liderlerin bu yönde atılacak adımlar, sadece iki ülkenin değil, tüm Kafkasya bölgesinin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Geçmişte yaşanan olaylardan ders alarak daha sağlıklı bir hukuk devleti anlayışına ulaşmak, çeşitli konfederasyon ve birliklerin de oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu sürecin nasıl ilerleyeceğini hep birlikte izlemek gerekecek.